9 Aralık 2011 Cuma

1147. Günlük Yaşam

Türkiye'de işler tıkırında, kimsede metelik yok. Avrupa buhranı aşmış görünüyor. Ne diyelim? Allah mesut etsin!


AB zirvede çatladı

10.12.2011

AB'nin geleceğinin tartışıldığı zirvede Merkel ve Sarkozy'nin mali birlik planına Avrupa'nın ikinci büyük ekonomisi konumundaki İngiltere Başbakanı Cameron'dan veto geldi, 3 ülke ise çekimser kaldı. Cameron, zirvenin sonucunu beklemeden ülkesine döndü. 27 üyeli Avrupa Birliği'nin (AB) krize karşı topyekûn mücadele planının tartışıldığı Brüksel'deki zirvede İngiltere çatlağı yaşandı. Almanya ve Fransa'nın hükümetler arası mali disipline yönelik sıkılaştırma planına İngiltere Başbakanı David Cameron'dan veto gelirken İsveç, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti bu konuda çekimser kaldı. Dün Brüksel'de sona eren zirvede, 'bütünleşme' hedefi bir türlü sağlanamadı. AB ülkelerinin kendi çıkarları daha ön plana çıktı. İngiltere, Euro Bölgesi'nin 17 ülkesiyle taban tabana zıt bir görüş ayrılığı sergiledi. Öyle ki anlaşmazlığa düşen İngiltere Başbakanı Cameron, zirve sonucunu beklemeden ülkesine döndü.

6 AB ÜLKESİNDEN DESTEK

Bu durum karşısında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Euro Bölgesi'nin 17 ülkesiyle "Schengen misali" yeni bir anlaşma yapmaya karar verdi. Schengen üyesi olan ve aynı zamanda euro kullanan 17 ülke arasında varılan anlaşmaya, Euro Bölgesi dışındaki 6 AB ülkesi de katılacağını açıkladı. Bu ülkeler Bulgaristan, Romanya, Danimarka, Letonya, Litvanya ve Polonya'dan oluşuyor. İsveç, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti ise yeni anlaşmaya katılmadan önce parlamentolarına danışma kararı aldı. AB içindeki bu anlaşmanın Mart 2012'de yürürlüğe girmesi bekleniyor. Zirveden gelen anlaşmazlık haberleri Avrupa borsalarında düşüşe neden oldu. Öte yandan, AB liderleri Avrupa'nın kurtuluşu için Uluslararası Para Fonu'na 200 milyar euro katkıda bulunacak.

HIRVATİSTAN'A AB'DEN ONAY

Zirve kapsamında Hırvatistan da AB'nin 28'inci üye ülkesi ilan edildi. Hırvatistan, başvurusundan 9 yıl sonra AB'ye tam üye oldu. Türkiye'nin ise 1999'dan bu yana sürdürdüğü üyelik müzakelerinde önüne türlü zorluklar çıkartılıyor. AB, 12 yılda Türkiye'nin 13 müzakere başlığından sadece birini sonlandırdı. Geri kalan 12 müzakere başlığı ise daha çok 'Kıbrıs' konusu yüzünden donduruldu.

AB KENDİ İÇİNDE AYRILIYOR

AB içindeki ayrışmalar ilk defa, Schengen vizesi uygulayan ve uygulamayan ülkeler şeklinde başlamıştı. Şimdi ise euro kullanan ve kullanmayanlar şeklinde yine iki cepheye ayrılan AB'de uyuşmazlıklar daha da gün yüzüne çıktı. AB bütünlüğünün mimarı ve babası olarak gösterilen AB Komisyonu eski Başkanı Jacques Delors, AB zirvesinde kaydedilen bu uzlaşmazlıklardan sonra AB'nin yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çekti.


Avrupalı liderler, Avro Bölgesi'nde sıkı bütçe kuralları konusunda anlaştı

09.12.2011 - 10:02

Avrupalı liderler Avro Bölgesi'nde sıkı bütçe kuralları konusunda anlaşırken, AB anlaşmasında değişiklik yapılması konusunda uzlaşma sağlanamadı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) ile Avrupa İstikrar Mekanizmasının (ESM) Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından yönetilmesine karar verildiğini bildirdi. Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinin ilk gününde 12 saat süren toplantının ardından açıklama yapan Sarkozy, toplantıda, EFSF ile 2012 yılında onun yerini alması öngörülen ESM'nin Avrupa Merkez Bankasınca yönetilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını belirtti. Sarkozy, toplantıda ayrıca Avro Bölgesi liderlerinin, AB ülkelerinin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) 200 milyar avro kaynak aktarılması konusunu değerlendirdiğini ifade etti. Bu kaynağın 150 milyar avroluk kısmının Avro Bölgesi ülkelerinden, 50 milyar avroluk kısmın ise Avrupa dışındaki ülkelerden karşılanması bekleniyor. Bütçe disiplinin İngiltere'nin muhalefeti nedeniyle yalnızca Avro Bölgesi'ne üye 17 ülke için uygulanacağını, oysa tüm AB üyelerini kapsayan bir anlaşmayı tercih ettiğine dikkat çeken Sarkozy, İngiltere'nin bazı mali kurallardan muaf tutulmayı teklif ettiğini belirtti. Sarkozy, bunu kabul edemeyeceklerine işaret ederek, zaten yeterince kural olmadığı için şu anki sorunların yaşandığına vurgu yaparak, yeni AB anlaşması'nın gelecek Mart'a kadar hazır olması gerektiğinin altını çizdi. IMF Başkanı Christine Lagarde ise Fona 200 milyar avro ek kaynak aktarımının 10 gün içinde netlik kazanacağını belirtti. Bu arada daimi kurtarma fonu ESM'nin büyüklüğünün 500 milyar avro olmasının kararlaştırıldığı, ESM'nin 2013 yılı yerine Temmuz 2012'de devreye sokulmasının amaçlandığı bildirildi. ESM'nin bankacılık lisansı almasının öngörülmediği kaydedildi.


AB, 'yeni sözleşme'de anlaştı, İngiltere ayrı düştü

10.12.2011


Avrupa Birliği'nin (AB) ortak para biriminin doğumuna karar verilen 9-10 Aralık 1991'deki Maastricht Zirvesi'nden 20 yıl sonra Avrupa liderleri bu kez Euro'yu kurtarmak için Brüksel'de toplandı. Sıkı denetleme için ülke anayasalarının tadil edilmesinin kararlaştırıldığı toplantıya, İngiltere'nin 'yeni sözleşme'yi veto kararı damgasını vurdu. Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin, Birliğin yapısında radikal değişiklikler içeren önerisini reddeden İngiltere, AB'den izole edildi. Merkel ve Sarkozy, Euro kullanan 17 ülkeyle yollarına devam edebileceklerini açıkça ortaya koydu. Ortak para biriminin doğumunu müjdeleyen Maastricht Anlaşması'ndan tam 20 yıl sonra Avrupalı liderler bu defa Euro'yu kurtarmak için tarihi kararlara imza attı. İngiltere'nin saf dışı bırakılması ile neticelenen ve 26 üyenin desteklediği anlaşma çerçevesinde üye ülkeler hükümranlıklarının bir kısmını daha Brüksel'e devretmeye 'evet' dedi. BBC'nin 'Avrupa'nın değiştiği gece' dediği zirvede 'iki vitesli Avrupa'ya yöneliş de hızlandı. Üye ülkeler artık bütçe ve vergi meselelerini kendi meclislerinden önce Brüksel ile istişare edecek. AB böylece para birliğinden sonra mali birliğini gerçekleştirme yolunda da mühim bir adım atmış oldu. Bütün dünya Euro kararlarına odaklanmışken AB liderleri Rumlara bir defa daha destek verdi ve Türkiye'ye Rumların dönem başkanlığına saygı duyma çağrısı yaptı. Bütçe açığının GSYH'nin yüzde 3'ünü geçmesi durumunda müeyyidelerin otomatik olarak devreye gireceği yeni mutabakat AB anlaşması ile değil, hükümetlerarası anlaşmalarla temin edilecek. Londra'nın itirazı üzerine 17 Euro Bölgesi ülkesi ve İngiltere dışındaki bütün diğer üyeler kendi aralarındaki anlaşmalar ile kararları hayata geçirecek. Euro Bölgesi'nde olmayan İngiltere dışındaki 9 ülke meclislerine danıştıktan sonra yeni anlaşmaya katılma yönünde irade beyanında bulundu. AB Başkanı Herman Van Rompuy, Brüksel'e daha fazla hükümranlık devri ile neticelenen zirveyi 3 ifadeyle özetledi: "Daha fazla mali disiplin, otomatik müeyyideler ve daha katı denetleme." Rompuy'a göre yeni anlaşma mart ayında imzalanarak yürürlüğe girebilir.

27 AB üyesinden 17'sinin para birimi olarak kullandığı Euro 1 Ocak 2002'de tedavüle çıktı. 332 milyon Avrupalının kullandığı para birimi Euro ismini resmen 16 Aralık 1995'te aldı. Muhasebe kayıtlarında 1 Ocak 1999'dan bu yana kullanılan Euro, ABD Doları'ndan sonra dünyada en fazla kullanılan para birimi.

AB'DEN RUMLARA TAM DESTEK

AB liderleri, hafta başında dışişleri bakanlarının Rum Kesimi'ne verdiği desteğe ilaveten dün zirve sonuç bildirisinde daha net bir tavır aldı. Taslak metinde 'Türkiye' ifadesi yer almazken, nihai bildiride 'Türk tehditleri ve beyanlarına' dikkat çekildi. Perşembe gecesi kulislerde dolaşan taslak, genel ifadelerle dönem başkanlıklarına saygı duyulması çağrısı yapıyordu ve Türkiye'ye herhangi bir atıf yoktu. Dün kabul edilen nihai bildiride ise "Türk tehdit ve beyanlarından ciddi endişe duyulduğu" ifadelerine yer verildi.

İngiltere birlikten izole edildi

AB zirvesinde, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin birliğin yapısında radikal değişiklikler içeren önerisini veto eden İngiltere, birlikten izole edilmeyle karşı karşıya kaldı. 'Merkozy' ise İngiltere'nin de aralarında bulunduğu Euro para birimini kullanmayan ülkelerin yeni anlaşmaya itiraz etmeleri durumunda 17 Euro üyesi ülkeyle yollarına devam edeceklerini açıkça ortaya koydu. İngiliz Başbakan David Cameron, AB'nin temel anlaşma metnindeki radikal değişikliğe karşı çıkarak, "Avrupa ekonomik serbest piyasasında ülkemin çıkarlarına zarar verecek Lizbon Anlaşması içinde farklı bir anlaşma oluşturulmasına izin vermem." diyerek tasarıyı veto etti. Euro Bölgesi'nde farklı bir yapılanmaya gitmeyi içeren 'iki-vitesli AB' fikrinin baş mimarlarından Sarkozy ise Cameron'ın taleplerine karşılık, "Bunları kabul etmemiz mümkün değil." diyerek cevap verdi. Euro Bölgesi üyesi 17 ülke ile bölgeye üye olmayan AB üyesi 9 ülkenin yeni hükümetlerarası anlaşmayı oluşturmaya hazır olduğu belirtildi. AB liderler zirvesinin taslak metnine göre, Euro Bölgesi'nin borç krizinin aşılmasını amaçlayan sıkı mali birlik sağlanması için Euro Bölgesi üyesi 17 ülke ile bölgeye üye olmayan AB üyesi 9 ülke yeni hükümetlerarası anlaşmanın oluşturulması hususunda uzlaştı. Böylece, Euro Bölgesi üyesi olmayan 10 AB üyesi ülkeden sadece İngiltere yeni anlaşma yapılması sürecinin dışında kalmış gibi görünüyor. Taslak metinde, "Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve İsveç'in hükümet ya da devlet başkanlarının parlamentolarına danıştıktan sonra bu süreçte yer alma ihtimalinin sinyalini verdiği" belirtildi.


Merkel'den 'sihirli değnek yok' itirafı


Almanya Başbakanı Merkel, AB Liderler Zirvesi'nde Avrupa Merkez Bankası'nın bağımsızlığına ve mali birliğin yıllar alacağına dikkat çekti. Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Liderler Zirvesi'nden çıkan sonuçlarla ilgili basına açıklama yaptı. Zirvenin oldukça yapıcı ve sıcak geçtiğini vurgulayan Merkel, 26 ülkenin hükümetlerarası sağladığı anlaşmaya İngiltere'nin katılmamasından dolayı "Bizlerle aynı yolu izlemeyecek olmasından dolayı üzgünüz" dedi. Merkel, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın konuyla ilgili İngiltere'nin iyiliğini düşünmek zorundayım dediği kaydedildi. Merkel, genel olarak AB'ye üye ve üye olmayan ülkeler de yapıcı bir şekilde ortak olacaktır. Hepimiz bunun farkındayız. Euro bölgesi zor günler geçiriyor, bu herkesi etkileyecektir" dedi.

"ÖNÜMÜZDEKİ BİR KAÇ YIL İÇİNDE MALİ BİRLİK SAĞLANACAK"

AB'ye üye 27 ülkenin liderlerinden 26'sı Euro Bölgesi'ni korumak için katı bütçe kurallarıyla daha sıkı birlik oluşturma konusunda anlaştı, ancak İngiltere kendisi için istediği imtiyazları elde etmede başarılı olamayınca AB anlaşmasında önerilen değişiklikleri kabul edemeyeceğini açıkladı. Merkel istikrarlı bir euronun İngiltere için de önemli olduğunu ifade ederek "İngiltere'nin euro dışında kalmasına her zaman saygı duyduk" dedi. Ancak İngiltere'nin öne sürdüğü koşullara katılmadıklarını belirtti. AB'nin Euro için yeni temeller tesis ettiğini ifade eden Merkel, AB Liderler Zirvesi'nin oldukça sıcak ve yapıcı geçtiğini vurguladı.

"EURO İÇİN ÖNEMLİ VE DOĞRU OLAN NE İSE ONU YAPTIK"

Merkel zirvede istikrarlı bir euro için çok önemli kararların alındığını söyledi. Bundan sonra AB Liderlerinin düzenli olarak her ay toplanacağını bildirdi.

AMB'NİN BAĞIMSIZLIĞI

Merkel, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin de liderlere AMB'nin bağımsız bir kuruluş olduğunu izah ettiğini ekledi. Merkel, " AMB'nin bağımsızlığına saygı duymak zorundayız" dedi. Euro bölgesi ülkelerinin AMB'nin bağımsızlığına özen göstermesi gerektiği ve AMB ile yapıcı görüşmelerin zirve boyunca devam ettiği bilgisini verdi. AB Liderleri AMB'nin rolünü ve politikalarını paylaştı. Merkel, AMB'nin uzmanlığını Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) için kullanacak olmasından memnun olduklarını söyledi. Merkel zirvede liderlerle AMB'nin kilometre taşlarının uygulanması konusunda hem fikir olduklarını belirtti. AMB'nin işleyişi hakkında liderlerin hiç bir şey yapmadığını söyleyen Merkel, AMB'nin bağımsız bir kurum olduğunu ve Draghi'nin de bu konuda liderleri bilgilendirdiğini ifade etti. Merkel, Avrupa Birliği'nin borç krizinden kurtulmak için kararlaştırdığı 200 milyar Euro'luk Avrupa İstikrar Mekanizması'nın (ESM), tamamen Almanya tarafından doldurulmayacağını söyledi. Merkel, ESM'nin şu anda faaliyette olmadığını söyledi.

AVRUPA KONUSUNDA HEM FİKİR OLMAKTAN MUTLUYUZ

Merkel, "Gelecekte umuyoruz ki bunları bu kadar konuşmuyor olacağız" dedi. Yunanistan'ın borcunun sürdürülemez olduğunu belirten Merkel, bir ülkeninin borcunun sürdürülemez olmasının zor bir durum olduğuna dikkat çekti. Merkel, "Biz bir karar aldık ve kullanılabilir araçları kullanmaya kadar verdik" dedi.

Merkel Bundesbank'ın açık fonlar yaratma kararının dün ele alınarak netleştiğini bildirdi.


Zirve'den yeni birlik çıktı!

AB Liderler Zirvesi'nde 23 ülkeyle hükümetlerarası anlaşma sağlanacak

09 Aralık 2011 Cuma, 09:46:06

27 ülkeden oluşan Avrupa Birliği ve 17 ülkeden oluşan Euro birliği içindeki ülkelerin katıldığı AB Liderler Zirvesi'nde 23 ülke daha sıkı mali denetim getirecek anlaşmayı kabul etti. Zirve'yle ilgili detaylar henüz net açıklanmadı. Macaristan ve İngiltere bu öneriye itiraz eden iki ülke olurken, İngiltere Başbakanı Cameron Euro Bölgesi'ne başarılar diledi.

23 ÜLKEYLE HÜKÜMETLERARASI ANLAŞMA!

AB Zirvesi'nde liderler borç krizini çözecek kararları oybirliğiyle alamadı. İngiltere ve Macaristan AB anlaşmasının değiştirilmesine karşı çıktı. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy borç krizine ilişkin anlaşmaların 17 euro ülkesiyle ve euro dışındaki 6 avrupa ülkesiyle yapılacağını açıkladı. Rompuy, anlaşmanın 23 ülkeyle yapalacağını bildirdi.

MALİ BİRLİK ZİRVENİN GÜNDEMİNDE

Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Yeni bir mali birlik yaratmakta karar verilmiştir" dedi. Merkel, AB'nin bütün euro ülkeleri için borç frenini oluşturacağını bildirdi. Zirvede Avrupa İstikrar Mekanizması'nın uygulama tarihinin öne çekilmesine karar verildi. Otomatik yaptırımların da hayata geçirilebileceği bildirildi. İMF'ye 200 milyar euroluk bir ek kaynak aktarılması kararlaştırıldı. IMF Başkanı Chrstine Lagarde kaynağın 10 gün içerisinde netleşeceği tahminininde bulundu. Almanya Başbakanı Merkel, bu kaynağın karşılıklı kredi anlaşması şeklinde aktarılabileceğini ifade etti. Hem EFSF'nin hemde Avrupa İstikrar Mekanizması'nın Avrupa Merkez Bankası tarafından yönetilebileceğini belirtti.

ORTAK EURO TAHVİLİNDE ANLAŞMAYA VARILMADI

Avrupa Kurtarma Fonu (EFSF)'ye bankacılık lisansı verilmeyeceği açıklandı. Ortak euro tahvili üzerinde bir anlaşmaya varılamadı. Çok tartışılan konulardan finansal işlem vergisinin de zirvede ele alınmadığı bildirildi.

İNGİLTERE'YE SERT ÇIKIŞ!

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, zirve çıkışında İngiltere'ye sert çıktı. "İki ayrı hızda avrupa var nedeni İngiltere" dedi. Sarkozy, İngiltere'yi Avrupa ile daha çok alakalı görmek istediğini söyledi.

"EURO BÖLGESİNE BAŞARILAR"

İngiltere Başbakanı David Cameron, AB zirvesi sonrasında "Euro bölgesine başarılar" dedi. Cameron, Euro bölgesi içinde olmadıkları için ve asla olmayacakları için mutlu olduklarını ifade etti.

ROMPUY'DAN DERİN RAPOR

Euro Bölgesi liderleri, dün akşam yemeğinde başlayan ve bu sabah erken saatlerde sona eren AB liderler zirvesi toplatısına ilişkin ortak bir açıklama yayınladılar. Euro Bölgesi liderleri yaptıkları ortak açıklamada, Euro Bölgesi üyesi ülkeler ve bazı AB üyesi ülkelerin daha derin bir mali birlik konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdular. Euro Bölgesi liderleri yaptıkları açıklamada, varılan anlaşmanın yüzde 3'ün üzerinde bütçe açığının otomatik yaptırımları tetiklemesini, yapısal açıkların GSYH'nın yüzde 0.5'ini aşamasını, bütçelere ilişkin kurallaranın üye ülkelerde anayasalara veya uygun yasalara geçirilmesini içerdiğini belirtirlerken, Avrupa Adalet Divanı'nın bu yasaların uygun şekilde uygulanıp uylgulanmadığını denetleme otoritesinin de kabul edildiğini vurguladılar. Liderler, kamu borçlarının GSYH'ya oranının yüzde 60 ile sınırlanmasını, bunun yasalara yerleştirilmesini ve bu seviyeyi aşan borçların kademeyi olarak azaltılmasını da kabul ettiler. Ortak açıklamada Euro Bölgesi kurtarma fonları EFSF ve ESM için belirlenen 500 milyar Euro kredi sınırının, 12 Mart'ta yapılacak zirvede yeniden değerlendirilmesi kararı alındığı vurgulanırken, daha derin mali reformlar konusunda AB Konseyi Başkanı Van Rompuy'un Mart ayına kadar bir rapor hazırlayacağını da ifade edildi.

İNGİLTERE ANLAŞMAYI ONAYLAMADI!

AB Liderler Zirvesi'nde sğalanması beklenen hükümetlerarası anlaşmada ilk etapta Macaristan ve İngiltere bu öneriye itiraz etmişlerdi. İlerleyen saatlerde Macaristan'ın onayı ardından anlaşmaya dahil olmayan tek ülke İngiltere oldu. Euro Bölgesi üyesi 17 ülke ile bölgeye üye olmayan AB üyesi 9 ülkenin yeni hükümetlerarası anlaşmayı oluşturmaya hazır olduğu bildirildi. AB liderler zirvesinin taslak metnine göre, Euro Bölgesi'nin borç krizinin aşılmasını amaçlayan sıkı mali birlik sağlanması için Euro Bölgesi üyesi 17 ülke ile bölgeye üye olmayan AB üyesi 9 ülke yeni hükümetlerarası anlaşmanın oluşturulması hususunda uzlaştılar. Böylece, Euro Bölgesi üyesi olmayan 10 AB üyesi ülkeden sadece İngiltere yeni anlaşma yapılması sürecinin dışında kalmış gibi görünüyor. Taslak metinde, ''Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve İsveç'in hükümet ya da devlet başkanlarının parlamentolarına danıştıktan sonra bu süreçte yer alma olasılığının sinyalini verdiği'' belirtildi.

IMF BAŞKANI LAGARDE KARARDAN MEMNUN!

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa ülkelerinin Euro Bölgesi'ndeki borç krizini aşmak için sıkı mali birlik sağlama kararını memnuniyetle karşıladı. Lagarde, uzlaşmayı önemli bir adım olarak niteledi ve diğer ülkelere de borç krizinin aşılması için üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri çağrısında bulundu. Brüksel'de yapılan AB Liderler Zirvesi sırasında Euro Bölgesi'ne üye 17 ülke ile üye olmayan 9 ülke, Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin aşılması amacıyla sıkı mali birlik sağlanması için yeni bir hükümetlerarası anlaşmanın oluşturulması konusunda uzlaşmışlardı. Euro Bölgesi'ne katılmayan İngiltere ise, uzlaşmaya katılmamıştı. AB devlet ve hükümet başkanları, borç kriziyle mücadele için bankalarının IMF'ye 200 milyar euro kredi vermesini de kararlaştırmıştı.150 milyar eurosu Euro Bölgesi'nden sağlanacak kredi, AB'deki merkez bankaları tarafından 10 gün içinde verilecek.

BORSA 0,63 ORANINDA DEĞER KAZANDI!

Piyasa AB Liderler Zirvesi gelişmeleriyle yükseliş gösterdi. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda 335,66 puan ve ortalama yüzde 0,63 oranında değer kazandı. İMKB 100 Endeksi, ikinci seansta 690,55 puan artarak 53.834,91 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 1,30 oranında değer kazandı. İlk seanstaki 354,89 puanlık düşüş dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 335,66 puan yükseldi. Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0,63 değer kazandı.

DOLAR DÜŞTÜ, EURO YÜKSELDİ

Piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,8420 liradan alınan dolar 1,8470 liradan, 2,4640 liradan alınan euro 2,4690 liradan satılıyor. Serbest piyasada önceki kapanışta 1,8420 lira olan dolar güne 1,8480 liradan, 2,4560 lira olan euro 2,4610 liradan başlamıştı. Bankalararası piyasada dolar kotasyonları alışta en düşük 1,8400 lira, en yüksek 1,8440 lira, satışta en düşük 1,8480 lira, en yüksek 1,8520 lira seviyesinde işlem görüyor.

1146. Kasparov ve Tavla!


Dinçer, satranç ustası Kasparov'u kabul etti


09.12.2011 - 16:28


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, dünyaca ünlü satranç ustası Garry Kasparov'u kabul etti.


Dinçer'in makamında basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından, Dinçer ile Kasparov Tevfik İleri Toplantı Salonu'na geçti. Toplantı salonundaki masada duran satranç takımını gören Dinçer, Kasparov'a gülümseyerek ''Benimle oynamayı düşünmüyorsunuz değil mi? Hiç öyle bir teste niyetim yok'' dedi. Ziyaretinden dolayı Kasporav'a teşekkür eden Dinçer, Kasparov'a eski Türklerin oynadığı ''Mangala'' isimli Türk zeka ve strateji oyunu hediye etti. Kasparov da Dinçer'e imzaladığı satranç takımını hediye etti. Satrancın eğitimdeki önemine değinen Kasparov, dünyanın artık eski geleneksel öğretme yöntemlerinden daha modernize teknolojik sınıflara doğru ilerlediğini söyledi. Kasparov, satranç vakfı olarak bakanlığın teknoloji alanında yapmak istediği bu değişime katkı vermekten mutluluk duyacakların belirtti. Bir gazetecinin ''Satranç seçmeli ders olarak veriliyor? Bu konuda öğrencilere ve velilere dersle ilgili öneriniz var mı?'' sorusu üzerine Kasparov, bu dersin uzaktan öğrenme modeline dayalı bir sistemini önerdiklerini, satrancı özel bir öğrenme aracı olarak takdim ettiklerini vurguladı. Kasparov, eğitim müfredatına konulan satranç eğitimi ile öğrenci ve velilerin fayda sağlayacağını ifade etti. Dinçer de okul bahçelerinin yeniden tasarımı ile ilgili projelerini hatırlatarak, ''Projemizde, şimdiye kadar olduğu gibi bütünüyle sertleştirilmiş bir zemin olarak tanzim etmek yerine tören alanları, oyun alanları, yeşil alanlar ve spor alanları olarak farklı ögelerden oluşmuş bir tasarım içerisinde ele alacağız. O oyun alanlarının içerisinde satranç oyunu ve geleneksel çocuk oyunlarıyla alakalı bölümler yapılacak'' diye konuştu. Konuşmaların ardından Kasparov, Dinçer'in programı nedeniyle katılamadığı toplantıda bakanlık bürokratlarına satranç ve eğitimle ilgili sunum yaptı.



Dünyaca ünlü satranç şampiyonu Kasparov, TÜBİTAK'ta


09.12.2011 - 11:55


 FATİH projesine satranç eğitiminin dahil edilmesi üzerine öneriler sunmak için Türkiye'ye gelen dünyaca ünlü satranç şampiyonu Garry Kimoviç Kasparov, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak'ı ziyaret etti. TÜBİTAK Başkanı Altunbaşak, Kasparov ile görüşmeye, satranç tahtasında birkaç hamle yaptıktan sonra başladı. Kasparov'un ilk hamlesinin ardından ikili aralarında espriler de yaptı. TÜBİTAK Başkanı Altunbaşak'ın uzun süredir satranç oynamadığını belirtmesi üzerine Kasparov, ''O zaman kısa ve tatlı bir oyun olacak'' sözleri gülüşmelere neden oldu. Kasparov, oyun sırasında Altunbaşak'ın hamlelerinin iyi olduğunu söyledi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, Kasparov'un TÜBİTAK'ı FATİH projesi çerçevesinde daha çok satranç temelli uygulamaların eğitimde kullanımı üzerine fikirlerini paylaşmak için ziyaret ettiğini anlattı. Altunbaşak, satrancın öğrencilerin gelişimi üzerine etkisi olabileceğini, bu nedenle Kasparov'un fikirlerini değerlendireceklerini söyledi. -''Ben iyi hamleyi ararım''- Kasparov da bilgisayar ve insanla satranç oynama arasındaki farkın sorulması üzerine ''Her zaman iyi hamleyi ararım. Bilgisayara karşı oynarken insanın duygusallığı yoktur, hissiyatı yoktur, fakat sonuçta hep iyi ya da iyi olmayan hamleyi yapmakla ilgilidir. Satranç daha çok rakibinizden ziyade kendinizle ilgili bir uğraştır. İçsel bir uğraştır'' diye konuştu. Dünya ölçeğinde satrancın okullarda ders olarak kabul edilmesiyle ilgili bir çalışma yürüttüğünü dile getiren Kasparov, son sekiz ayda pek çok ülkede eğitim sisteminde yer alan otoritelerle bir araya geldiğini anlattı. İngiltere, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Gürcistan, Güney Afrika gibi ülkelerle de görüştüğünü aktaran Kasparov, ülkelerde eğitim sistemlerini geliştirmek için yeni ve taze fikirlere ihtiyaç duyulduğunu düşündüğünü söyledi. FATİH Projesi'nin Türkiye'de eğitim sistemine bilgisayarların dahil edilmesiyle ilgili çok heyecan verici bir proje olduğunu belirten Kasparov, ''Satrancın bununla çok uyuşacağını düşünüyorum. Satrancın eski eğitim sistemiyle yeni bilgisayar sisteminin dahil olduğu eğitim sistemi arasında çok güçlü bir bağ kurabileceğini düşünüyorum. FATİH projesinde ihtiyaç duyulduğu ve öngörüldüğü gibi uzaktan eğitimle ilgili olarak satrancın iyi bir model olduğunu düşünüyorum'' dedi. Görüşmede, Kasparov, Altunbaşak'a imzasını taşıyan satranç tahtası, TÜBİTAK Başkanı Altunbaşak ise Kasparov'a Kız Kulesi işlemeli bir tavla seti hediye etti.

1145. Kasparov ve Mangala?


Anlaşılan bizim vüzera, Kasparov'a "mangala" oyun seti armağan etmiş.


Kasparov'a 'Mangala'


FATİH projesine, satranç eğitiminin dahil edilmesi üzerine öneriler sunmak üzere Türkiye'ye gelen dünyaca ünlü satranç şampiyonu Garry Kasparov, dün önce TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak'ı ziyaret etti. Altunbaşak, Kasparov ile görüşmeye, satranç tahtasında birkaç hamle yaptıktan sonra başladı.

ÇOCUKLAR YENİ OKULU SEVECEK


Kasparov 'bilgisayar ve insanla satranç oynama arasındaki farkın' sorulması üzerine 'Her zaman iyi hamleyi ararım. Bilgisayara karşı oynarken insanın duygusallığı yoktur, fakat hep iyi ya da iyi olmayan hamleyi yapmakla ilgilidir. Satrancın okullarda ders olarak kabul edilmesiyle ilgili çalışma yürütüyorum. Eski eğitim sistemiyle yeni bilgisayar sisteminin dahil olduğu eğitim sistemi arasında güçlü bir bağ kurabileceğini düşünüyorum' dedi. Kasparov ikinci görüşmesini ise Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile yaptı. Dinçer de okul bahçelerinin yeniden tasarımı ile ilgili projelerini hatırlatarak, 'Oyun alanlarına satranç ve geleneksel çocuk oyunlarıyla alakalı bölümler yapılacak'' diye konuştu.

1144. Casusluk. 3. MİT Raporu: Sonrası


Kusur var, suç yok

Eski MİT'çi Eymür'ün kendisine yönelik suçlamalarına Ağar'dan yanıt gecikmedi. Suç ve terör örgütlerine hedef gösterildiğini belirten Ağar, 'Kamu hizmetim süresince elbette kusurlarımız olmuştur. Ancak hiçbiri suç çerçevesinde değildir' dedi

10 Aralık 2011 Cumartesi

Eski MİT'çi Mehmet Eymür'ün, faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında verdiği ifadelerle yeniden gündeme gelen dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, dün kameraların karşısına geçti. Malta Köşkü'nde basın toplantısı düzenleyen Ağar, 'Kamu hizmetim süresince elbette kusurlarımız olmuştur. Bunlar hiçbir zaman suç çerçevesinde olmamıştır' dedi. Ağar, şu mesajları verdi:

VİCDANİ AÇIDAN RAHATIM

Çocuk yaşta hayal ettiğim bir makamda, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görev yaptım. Elbette kamu görevinde insanlar hem adli hem idari makamlara hesap vermek zorundadırlar. Önce Allah'a, kendi vicdanına ve tarihe karşı sorumludurlar. Bu şuurla görev yaptım. Vicdan terazime baktığımda rahatım. 15 yıldır kamu görevi dışındayım. Bütün bu zaman zarfında aynı elden aynı dilden aynı kalemden söylenenlerde farklılık yok. Şahsımla ilgili yüksek yargıya taşınmış bir mesele de var. Bütün bunları sineye çeke çeke yolumuza devam ediyoruz. Ancak son dönemde yine aynı ağızdan çıkan meseleler içine parasal birtakım ithamlar söz konusu olunca konuşma ihtiyacı hissettim. Meclis soruşturmasında olağanüstü araştırmalar yapılmıştır. Çok şükür hepsi aklanarak tarafımdan aşılmıştır. İçişleri Bakanıyken kumarhaneleri tek imzayla kapatan biriyim. Her türlü zorluğuna rağmen. Dikkatli yaşam içinde olmasaydık bugüne kadar geçirdiğimiz aşamaları geçemezdik. Eğer hakkımda 24 yıldır devam eden raporlar gerçek olmuş olsaydı 35 yaşında meslekten çıkarılmış olmamız gerekirdi.

GÖREVİMİZİ YAPTIK

Terörle mücadele kolay bir mesele değildir. Geçilen aşamalar, bu işin silah zoruyla Türkiye'ye bir şey kabul ettirilemeyeceğini göstermiştir. Silah patlamadan meselenin çözülmesi kimi memnun etmez. Bugün gelinen Türkiye'de bu aşamalar geride kalmıştır. Dünün şartlarıyla bugünü, bugünün şartlarıyla geçmişi değerlendiremezsiniz. Biz o süreçte üzerimize düşeni yapma gayreti içinde olduk. Kusurumuz olduysa bilerek değildir. Kusurlarımız olmuşsa bunlar kusur çerçevesi içindedir hiçbir zaman suç çerçevesi içinde olmamıştır. Elbette ki bunlara katlanırız. İçim çok dolu paylaşmak istiyorum. Kimse kimseye kanunsuz emir veremez. Verse bile emri alan uygulamaz. Burada yapılan yargılama sürecini olumsuz etkilemeye yönelik, suç ve terör örgütlerine şahsımı hedef göstermektir. Allah'ın verdiği kadar günümüz vardır. Devlet ve millet dışında güveneceğim başka bir şey yoktur. Bunlarla birlikte temel güvencem inancım ve kendimdir. Çocuk yaşımda başladığım memuriyette özellikle maddi konularda çok dikkatli olmuşumdur. Resmi makamlarla her türlü bilgiyi paylaşıyorum devam eden bir yargı süreci var. Ben de çok konuşmak, paylaşmak istiyorum. İçim çok dolu ama devam eden bir yargı süreci var o yüzden sorulara cevap vermeyeceğim.

Eymür, adını vermişti

Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, Ankara'da yürütülen faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma kapsamında çarpıcı ifadeler vermişti. Eymür, bazı kaçakçılarnı üzerinden o dönem İstanbul Emniyeti'nde görevli olan Mehmet Ağar'ın telefon numarası çıktığını söylemişti. Yaprak TV'nin sahibi Mehmet Ali Yaprak'ın, kaçırıldıktan sonra Ağar'a yüklü miktarda ödeme yaptığı da yine Eymür'ün iddiaları arasındaydı.

1143. Yazılım. UTorrent

U Torrent 3.1 build 26593 çıktı.

1142. Casusluk. 3. MİT Raporu: Sonrası

Faili meçhuller soruşturmasında 'ölüm listeleri' MGK'ya sorulacak

09.12.2011

Eski İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin açıklamalarından sonra faili meçhul cinayetler soruşturması Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kayıtlarına uzandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen, 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhullere ilişkin soruşturma kapsamında Özel Yetkili Savcı Hakan Yüksel, MGK'ya yazı yazacak. Yüksel, söz konusu dönemde MGK'ya sunulduğu iddia edilen 'PKK'ya yardım eden işadamları listesi' ve konuyla ilgili raporları soracak. Savcı, çarpıcı açıklamalarda bulunan ve PKK'ya yardım eden işadamlarının listesini MGK'ya sunduğunu kabul eden Nahit Menteşe'yi soruşturma kapsamında ifadeye çağırıp çağırmayacağına, kayıtları inceledikten sonra karar verecek.

Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın'ın itirafları ile başlayan 'faili meçhul soruşturması' eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün ifadesi ile eski başbakanlardan Tansu Çiller'e uzanmıştı. Ayhan Çarkın, itiraflarında, Ömer Lütfi Topal, Tarık Ümit cinayetleri gibi birçok faili meçhul cinayeti ve o dönem hazırlanan ölüm listelerini anlatmıştı. Soruşturma kapsamında Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin ve Ayhan Çarkın ile birlikte 9 şüpheli tutuklanmıştı. Savcı, Halis Toprak ve Ahmet Hamoğlu gibi adı ölüm listelerine girdiği ileri sürülen ve bu listelerden çıkmak için para ödediği iddia edilen isimlerin ifadesine de başvurmuştu.

1141. Casusluk. 3. MİT Raporu: Sonrası

Çakıcı'dan Eymür'e mektuplu cevap

08.12.2011 - 19:06

Kandıra F Tipi Cezaevinde yatan Alaattin Çakıcı, eski MİT mensubu Mehmet Eymür'ün Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiği ifadeler üzerine avukatı Mehmet Barış Yaya aracılığıyla açıklama yaptı.

Çakıcı, kendi el yazısıyla yazdığı 10 sayfalık açıklamada, korkak olmadığını ve Eymür'ün oğlunu kurtardığını söyledi. Çakıcı, "Bak Mehmet bey" diye başlayan açıklamasında şu ifadelere yer verdi. "Benim korkak olup olmadığını sen iyi biliyorsun. Oğlunun hayatını kurtardım. Semih Genç'ten hatırla. 'İkinci gelişimde MİT ilişkim olmadı' diyorsun. Hızır Kaptanı yurt dışına iki defa gönderdim. Kim yurt dışında onlara yardım etti? O da senin yaptırdığın her iş gibi fos çıktı. Rahmetli Tarık deli dolu bir adamdı ama Alman gizli servisin adamı olduğunu hem sana hem de Hiram abiye rapor verdim. O rapora rağmen onu korudunuz, ondan kopmadınız. Benim bu raporumu birtek Yavuz abi 'doğrusun' diye tasdikledi. 2,5 yıl evvel 6 yıl MİT'ten uzaklaşmıştım. Seni Çiller'e işe aldıranlar Adil ve Üstünkaya işe aldı. Adil'in dışında onları Çiller'e ve Mesut Yılmaz'a sattın. Yılmaz'a yalakalık yaptın, benim kalemimi kırdın (...)"

Bugüne kadar Mehmet Eymür'e hiç düşman olmadığını söyleyen Çakıcı, "Seni oğlunla tehdit ettim ki; burada aileme zarar vermeyesin diye. Çünkü kişilik yapın buna müsait... Bugüne kadar seni hep ürküttüm, hiç düşman olmadım. Eğer sana düşman olursam hiç şansın yok. Ne Türkiye'de ne de dünyanın bir yerinde. Bundan emin ol. Alp senin oğlun. Sana zarar versem ona asla vermem. Bunu o yaşlanmış sulanmış beynine iyi yerleştir." ifadelerini kullandı.

1140. Casusluk. 3. MİT Raporu: Sonrası

09 Aralık 2011 Cuma



Konuşma sırası Mehmet Ağar'da


Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün ifadesiyle 'faili meçhul cinayetler' soruşturmasının odağına yerleşen Mehmet Ağar, sessizliğini bugün bozacak. Ağar, İstanbul'da yapacağı basın toplantısında iddiaları yanıtlayacak. 1990'lı yıllarda Ankara'da işlenen dört faili meçhul cinayetle ilgili soruşturma kapsamında geçen hafta gözaltına alınan Eymür, soruşturma savcısı Hakan Yüksel'e verdiği ifadede, PKK'ya yardım ettiği öne sürülen işadamlarına ait 40 kişilik infaz listesini gördüğünü söylemişti. Listede olan ve daha sonra öldürülen isimlerin üzerinin çizildiğini belirten Eymür, cinayetlerden dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ı sorumlu tutmuştu. Eymür, dönemin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarında da gündeme gelen bu listeyi kendisine veren MİT ajanı Tarık Ümit'in de yine Ağar'ın adamları tarafından kaçırılarak ortadan kaldırıldığını öne sürmüştü. Eymür'ün kendisini suçlayan iddialarıyla ilgili olarak AKŞAM'ın yönelttiği soruları yanıtsız bırakan Ağar, 'Ben, yarın (bugün) ajanslarla bir basın toplantısı yapacağım. Ajansları çağıracağım sadece. Maalesef gazeteler bu süreçte çok subjektif yayın yaptılar. O bakımdan basın toplantısına sadece ajansları davet edeceğim' demekle yetindi. Ağar, bugünkü basın toplantısının adresinin de güvenlik gerekçesiyle bu sabah ajanslara bildirileceğini söyledi.