9 Ekim 2011 Pazar

787. Günlük Yaşam

Geçen yıl tutuklanan Korkuteli ve Manavgat belediye başkanları tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar:


Akaydın'dan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen'e ziyaret, Silivri'ye mesaj !

06.10.2011 Perşembe - 15:07

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Kasırga operasyonu kapsamında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan CHP'li Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen'i partisinin ilçe örgütünde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Mustafa Akaydın, ziyarette yaptığı konuşmada, seçim döneminde tanıdığı Sözen'i tutukluluk döneminde de cezaevinde ziyaret ettiğini anlattı. Yaşananların kendisini üzdüğünü ifade eden Akaydın, Türkiye'nin otokratik anlayışın hakim olduğu bir süreçten geçtiğini belirterek, ''Bu sürecin en büyük kahramanlarından birisi benim için Şükrü kardeşimdir. Silivri'de de bir sürü kahraman var'' diye konuştu. Türkiye'de demokrasinin kötü yönetildiğini öne süren Akaydın, Anayasa değişikliğiyle kuvvetler ayrılığı ilkesinin iptal olduğunu, bunu, bir süre önce Antalya'da ağırladığı Avrupalı parlamenterlere de anlattığını kaydetti. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre'nin iktidar partisinin yüzde 50 oy aldığını söylediğine dikkati çeken Akaydın, ''Ben de onlara şunu hatırlattım: 1930'larda Almanya ve İtalya'daki partiler de yüzde 50 oy almışlardı. Sonuçta ne oldu? Avrupa'da 60 milyon insan öldü. Bu, demokrasinin kötü yönetilmesinden kaynaklanır'' dedi. Akaydın, konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Alman vakıflarına yönelik iddialarını da hatırlattı. Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuda, ''Sütten çıkmış ak kaşık gibi'' olduğunu savunan Akaydın, Başbakan Erdoğan'ın CHP'li bazı belediyelerin Alman vakıflarından aldığı yardımlarla bazı işadamlarına ihale verdiği ve dolaylı yoldan terör örgütü PKK'ya destek sağladığına ilişkin açıklamalarının, ''devlet adamlığı ve ciddiyetiyle bağdaşmadığını'' öne sürdü. Akaydın, ''Bunları kim söylüyor? Açılım adı altında Habur'da karşılama yapılmasına neden olan Başbakan. O zaman Başbakan'a sormazlar mı, bu Alman vakıfları kimdir, neden gerekenleri yapmadın?'' diye sordu. -''Yıldızlar karanlık çökünce ortaya çıkar''- Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de ziyaretten dolayı teşekkür etti. Başkan Akaydın'ın ziyaretinin kendisi için önemine işaret eden Sözen, ''Yıldızlar karanlık çökünce ortaya çıkar. Sayın Başkanım yaşanan zor süreçte beni bir dakika bile yalnız bırakmadı'' dedi. Konuşması sırasında zaman zaman duygusal anlar yaşayan ve gözleri dolan Şükrü Sözen, ''Yaşadığımız bu süreç bizi çok duygusal yaptı. Çok zor bir süreçti. Ancak, bizler hem aile terbiyesi, hem de parti terbiyesi almış insanlarız. Bu zor zamanları da atlatacağız'' diye konuştu. -Akaydın'a Film-San sorusu- Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, gazetecilerin Film-San Vakfı'nın Altın Portakal Film Festivali'ne yönelik boykot kararına ilişkin sorularını da yanıtladı. ''Ufak tefek skandallar olmadan Altın Portakal olmuyor'' diye espri yapan Akaydın, Film-San Vakfı'nın sinema sektöründe bir sivil toplum kuruluşu olduğunu anlattı. Film-San'ın yeni yönetiminin Altın Portakal'ı organize eden AKSAV'a müdahale etmeye çalıştığını öne süren Akaydın, ''Yani (Altın Portakal'ı ben yönlendiririm) demeye başlamıştır. Hiç ilgisi olmadığı halde tiyatro gösterisi gibi şeyler empoze etmeye çalışmıştır. Bazı ufak parasal çıkarlar talep etmiştir. Yakında jüri başkanını dahi seçmeye kalkarlardı. Biz bunlara (Dur) dedik'' diye konuştu. Bunun üzerine Film-San yönetiminin Altın Portakal'ı boykot edeceklerini açıkladıklarına dikkati çeken Başkan Akaydın, karara vakıf üyelerinin bile uymadığını kaydetti. Boykot kararını ''Ayıp'' diye nitelendiren Akaydın, ''Altın Portakal 3-5 kişinin değil, Antalya halkınındır'' dedi. -Yeni ulaşım planı- Mustafa Akaydın, ulaşım konusunda yaşanan sıkıntılara ilişkin sorulara da, yaşanacak sorunları öngördüklerini, ancak Antalya'da artık bazı kavramların değişmesi gerektiğini kaydetti. Bu tür değişimlerin diğer illerde de benzer sıkıntılara yol açtığına işaret eden Akaydın, Bursa'da bu durumun 1.5 yıl sürdüğünü anlattı. Yaşanan sorunları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da ilettiğini vurgulayan Akaydın, şöyle konuştu: ''Genel Başkan'a bu işe başlamadan önce (Size beni çok fazla şikayet edecekler) dedim. Dediğim gibi de oldu. Çok ta şikayetler oldu. Ancak bu ulaşım projesi Antalya için olmazsa olmazdı. Eğer metropol olacaksak, bazı sıkıntıları yaşayacağız. Antalyalılar da Avrupalılar gibi aktarmalı ulaşımın ne demek olduğunu kavradılar. Bir süre sonra ulaşım ağını gösteren çeşitli dillerde haritalar da yapacağız. Hem Antalyalılar, hem de yabancı turistler haritalara bakarak istedikleri yere gidebilecek.'' Antalya'da durak ve güzergah sayısı azaltınca şehir içi trafiğin rahatladığını belirten Akaydın, ''Aslında bu projede en fazla şoförlerden sabotaj gördüm. Para alışverişini kaldırdığım için bazı şoförler ve sivil toplum kuruluşları projeyi sabote etmeye kalkıştı'' dedi. Antalya'da ulaşımın özelleşmesinin eskilere dayandığını kaydeden Akaydın, şu anda Büyükşehir Belediyesi'nin ulaşım konusunda 825 tane muhatabı olduğunu ifade etti. Bu muhatapları memnun etmenin zor olduğundan yakınan Akaydın, ''Anlayış gösteriyoruz, tolere ediyoruz. Ama çok fazla sorun olursa ceza yazıyoruz'' diye konuştu.



MHP'lilerin tam kadro katıldığı basın toplantısında Gökçe, 16 ayı değerlendirdi

09.10.2011 Pazar - 07:04

Korkuteli Belediye Başkanı Hasan Gökçe, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ilçe binasında basın toplantısı düzenleyerek Korkuteli'den ayrı kaldığı 16 aylık süreci değerlendirdi. Gökçe, Tek suçum Belediyenin parasını korumaya çalışmak. Bu süreçte beni değil Korkuteli halkını cezalandırdılar dedi. Avukatları Şevket Korkut ve Mehmet Cankar ile basın açıklaması yapan Belediye Başkanı Hasan Gökçe'yi Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan yardımcısı Prof. Dr. Tunca Toskay, İl Başkanı Adnan Kaya, 19 İlçenin Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı, Çevre belediye Başkanları yalnız bırakmadı. Belediye Başkanı Hasan Gökçe, Korkuteli Belediyesini çok ciddi bir borç yükü ile devir aldıklarını ifade ederek, Bizden önce ortala 82 bin liraya verilen çöp toplama işini, biz 39 bin liraya ihale ettik. Benim tek suçum işte bu dedi. Gökçe, İnanın hala ne olduğunu bilmiş değilim. Göreve başladığımız dönemde borç yükü ile devir aldığımız bir belediye vardı. Biz göreve başlar başlamaz bu sıkıntıları çözmek için ilk olarak katı atık toplama projesini hayata geçirmek olacaktı. Bizden önceki dönemde 1 milyon 200 bin TL'lik bir borç vardı. Bunun yanında belediye bünyesinde çalışan işçilerin paraları ödenmemişti. Böyle bir topla karşısında belediyeyi bu borç batağından çıkarmak için, kendi projelerimizi hayata geçirmeye başladık. Bunlardan ilki olan bizden önceki dönemde temizlik işi ortalama 82 Bin TL'ye iken, biz ihale ile bu işi 39-40 Bin TL'ye ihale ettik. İşte benim suçum günahım bu. Devletime sonsuz güveniyorum. Sistem sonucu 16 ay içeride tutuldum. Defalarca, 'Benim suçum nedir diye sordum' bana birisi suçumu hala açıklayamadı. Devlet beni silahlı çeteye yardım ve yataklık yapmakla 16 ay tuttu. Bunun dışında bizi 16 ay gibi bir zaman içeride tutma şansı da yoktu. Ben Allaha dua ediyorum bundan sorma bu suçtan dolayı bir başka meslektaşım içeride tutulmasın. Ben 16 aylık zaman içinde yaşadığımız zulmü bana yaşatanları Allah'a havale ediyorum diye konuştu. Kendisinin 16 ay boyunca silahlı çete, yardım ve yataklık suçuyla yargılandığını ve bu gerekçe ile tutuklu kaldığını belirten Gökçe, Kimseye bu konuda dargın değilim. Özellikle devletime kırgın değilim. Her gün Allah'a yalvardım. Eğer ben böyle bir işe bulaşmışsam Allah bunu benden ve ailemden misli misli çıkarsın dedim. Ama eğer yapmadıysam, beni bu duruma düşmeme neden olanları Allah'a havale ediyorum şeklinde konuştu. Başkan Gökçe, Ailemden, eşimden, kızımdan 1 gün bile ayrı kalmak trilyonlara bile değişilmez. Bu süreçte ben sıkıntı çektim, ailem ve yakınlarım sıkıntı çekti. Belediyemiz büyük sıkıntı çekti. En önemlisi benimle birlikte Korkuteli halkı sıkıntı çekti. Ben bu düşüncemi beni yargılayan mahkeme heyetine de söyledim. Siz sadece beni değil, tüm Korkuteli halkını cezalandırıyorsunuz dedim. Ben hala merak ediyorum 12 bin 500 sayfa, 120 klasör tutacak nasıl bir suç işledim. Bu gün onlarca, yüzlerce dosyası olanlar dışarıdan yargılanabiliyorken, ben neden 16 ay boyunca tutuklu kaldım dedi. Gökçe, Ben 14 aylık belediye başkanlığı görevim oldu, 16 ay içeride tutuldum. 14 aylık zaman diliminde Korkuteli halkına ilçeme bütün gayretimle bir şeyler yapmaya çalıştım. İçeride kaldığım 16 aylık zaman diliminde siz beni değil, Korkuteli hakkını ve ilçemi cezalandırdınız. Bu gün benim konumunda olan ve soruşturma geçirmeyen Başkan, Başkan yardımcısı, meclis üyeleri dışında bu tür şikâyetler sonrası Muhtar, azalarda var. Bugün onlarca, yüzlerde dosyası olan insanlar çok rahatlıkla dışarıdan yargılanabilirken, bizler yukarıdan fırtınalar kopartılarak 16 ay içeride tutulduk. Tek üzüntü kaynağım budur. Keşke ben tamamen görevden uzaklaştırılsaydım. Deselerdi ki sen suçlusun, yargılanma süreci içinde bundan sonra bu görevi sen yapamazsın, bizden sonra gelen arkadaşımız yeni bir sistem kurup bu sistemi devam ettirselerdi. Bu zamanda kaybeden ilçemiz oldu. Bundan sonra böyle bir sıkıntıların kimsenin yaşamasını istemiyorum. 12 bin 500 sayfalık ve 120 klasörlük ne suçu işledim hala bilmiş değilim. Özel yetkili mahkemede çeteye yardım ve yataklık yaptığım söyleniyor. İnanın bana hala suçumu söylemediler. Eminim ki devlete kurşun sıkmış olsam bu sıkıntılar olmazdı. Bundan adım gibi eminim. Benim tek amacım, tek idealim bu ülkeye hizmet etmektir. Benim hakimim benim savcım benim 2 evrakımı değerlendirmekten aciz kaldı. 16 aydır okunmadı ve inan halada okuduklarından da emin değilim. Ben bunları hak etmedim, benim insanım bunları hak etmedi. Çocuk oyuncağına döndürülecek kadar mahkemeden bir gün öncesinde heyet değiştirilirse, ikinci duruşmadan birkaç gün önceden atanan heyet değiştirilirse, üç kez mahkemeye çıktım üç kez heyet değiştirildi, üç kez savcı değiştirildi. Ben bunları hak etmedim. İlçem bana bir emanet verdi ben bu emaneti sonuna kadar götürmek istiyorum. Benim 16 aylık hapsimin içinde 25'in üzerinde belediyeye operasyon yapıldı. Bu belediyeler hep derenin beri tarafından olanlar. Hiç karşı tarafında olanı yok. Bu karşı tarafta olanlar zemzem suyuyla mı yıkanmış. Hiç mi temizi yok bunlardan? Eğer ben suçlu isem cezamı çekmeye razıyım.